Dün gece ölebilirdim ama konumuz bu değil. Tüm normal gayler nereye gitti? Egolarıyla sorunu olmayan falan? Biraz yakışıklılara ya da lower class olmayan birine ulaşmak neden bu kadar zor? Neden Avrupa'da gay olan yakışıklılarla yatmak bu kadar kolayken Türkiye'deki gay yakışıklılar neden kafadan sakat? Neden bişeyleri etiketleyip sonra da o şeylerden nefret etmeye bu kadar meraklılar? İkiye ayrılıyor gibiler ulaşmak istemeyeceğiniz en alttakiler ve ulaşılması imkansız en üsttekiler. Arası yok gibi. Bilmiyorum yurtdışında da öyle çok mutlu değildim ama ciddi ciddi geri dönmeyi düşünüyorum en azından gaylerin daha kaprissiz ve 'sen'cil olduğu eski ülkeme.
Üzerinden yıl(!) geçmiş ve zaman aşımına uğramış olsa da cevap vermek istiyorum. Affet beni Coach.
Karşı Cinste En Beğendiğim 5 Kıyafet:
1. Beyaz Kürkler (napalım yani o zaman et de yemeyin)
2. Ugg Botlar (evet onları seviyorum ve ne düşündüğünü merak etmiyorum)
3. Devasa güneş gözlükleri (pek kıyafet olmasa da)
4. Büstiyerler (iyi olanları)
5. Saten gecelikler
Hangilerini giyerim:
1. Hayır.
2. Şimdilik hayır. Ama gelecekte herkes giyicek.
3. Hayır ama çok istiyorum.
4. Hayır
5. Hayır. Pijama evet.
Ben bir DVD değilim anladınız mı? Mail kutumda bir sürü mail bana gayet kaba bi tonda "yaz artık nolduğunu" (hatta abartarak 'yazmicaksan niye bahsettin' diyen terbiyesizler bile oldu) diyor. Sorun beni merak etmeleri değil. Sorun üslupları! Bana bakın! Ben bir DVD değilim anladınız mı? Canın istediğinde beni DVD playera takıp izleyemezsin. İstediğim zaman yazarım.
Belki iyi şeyler olmadı da yazacak güç bulamıyor? Hiç mü düşünemiyorsunuz Allah aşkına? Belki kendimi toparlayamadım? Böyle bir durum yok ama ola da bilirdi.
Oraya gittim bir arkadaşımla. Havalanından şehir merkezine gitmek ölümdü. Şehir merkezinden akşamki yemeğe gitmek daha bi ölümdü ama bunları yazmak istemiyorum. Korkunç yorucuydu ve milyon kere kaybolduk.
Sevgilimin kız arkadaşıyla facebooktan tanışıp kanka olmuştuk.Onunla sevgilimin samimi arkadaşı olarak tanışmıştık. Saatler 9 oldu. Ben ve yanımda gelen arkadaşım içeri girdik. Sevgilimin masasına doğru ilerledik. İşte oradaydı. Masaya gelmiş ayakta duruyorduk. Sevgilim, kız arkadaşı ve diğer kızlar. Gözlerinin içine baktım. Şaşırmıştı ama 2 saniye bile olmadan toparladı gülümsedi. Adımı söyledi. Ne güzel sürpriz, dedi. Elif "Bak, bir de kızların arasında sıkılmaktan korkuyordum. Sana en yakın arkadaşını getirdidm. Bu da benim sana yılbaşı hediyem!" dedi. Esprili bir şekilde "Eminim aldığı en güzel hediyedir elifciğim" dedim. Rahatsız bir gülümsemeyle karşılık verdi bana; sevgilim, aşkım. Kendisi sigara içmek için restaurantın balkon kısmına çıkacağını söyledi ve beni de çağırdı. Ben de "sigara içmiyorum" dememe kalmadan. Gözlerimin içine bakarak; bırakılacak gün mü allah aşkına gel de keyiflenelim biraz dedi. Öldüm ben, dedim içimden. Bana baktı. Masmavi gözleri gecenin karanlığında daha da muhteşem görünüyordu. Kim o yanındaki palyaço, dedi. Palyaço değil o arkadaşım, dedim. Gönder onu dedi. Onu nereye gönderebilirdim. Sırf bu şehre benim için gelmişti ve burda hiçbir tanıdığı yoktu! Gönder onu bir arkadaşımın ev partisi var orada kalsın sabah birlikte dönersiniz, dedi (ve sevgili arkadaşımı elinde bir adresle taksiye bindirdim ve kapıyı kapatırken ona son bir kez baktım. "Telafi edicem, söz veriyorum!! Sana yemek ısmarlarım hatta hatta..." derken. Kapıyı sertçe çekti. Kendimi berbat hissettim). Ben seni istesen buraya getirirdim, dedi. O yüzden mi benden habersiz geldin buraya, dedim. Beni yoruyorsun yine dedi. Boşversene dedim elifi hiçbir zaman terketmiceksin. Madem geleceğimi biliyorsun söyle seni terkedecek miyim, dedi. Bir şey söylemedim.
12'ye berbat girdim. Ayağa kalkıp herkes geri sayım yaparken kendimi iyi hissetmediğimi söyleyip masadan kaldım.
Restaurantdan çıktık, dans etmek için bir yerlere gitme planı vardı. Gidecek başka yerim olmadığı için gitmeyi kabul ettim. Berbattı. Zorla mutluymuş gibi dans etmek berbat. Dans etmekten de nefret ederim. Ne biçim bi gayim ben? Şarkı söylemekten ve dans etmekten ediyorum :)
Sabah 9da arkadaşımı gittiği ev partisinden aldım. Sevgilim bizi havaalanına bıraktı. Bu süreçte arkadaşım hiç ama hiç konuşmadı benimle. Uçakta ona baktım. Yapma lütfen şimdi yapma, dedim. Sarıldık ve ağladım. Hem de hüngür hüngür. Millet iyisin değil mi diye soru sordu.
Evet aşk delilik, ben de deliyim ama bu sefer değil. Onun beni aldatıp hatta aldattığı kızla Mersin'de habersiz yeni yıl kutlama konusunda bana yalan söylemesi konusunda yaptığı ne kadar doğruysa, benim davranışım da o kadar yanlış.