Ben bir DVD değilim anladınız mı? Mail kutumda bir sürü mail bana gayet kaba bi tonda "yaz artık nolduğunu" (hatta abartarak 'yazmicaksan niye bahsettin' diyen terbiyesizler bile oldu) diyor. Sorun beni merak etmeleri değil. Sorun üslupları! Bana bakın! Ben bir DVD değilim anladınız mı? Canın istediğinde beni DVD playera takıp izleyemezsin. İstediğim zaman yazarım.
Belki iyi şeyler olmadı da yazacak güç bulamıyor? Hiç mü düşünemiyorsunuz Allah aşkına? Belki kendimi toparlayamadım? Böyle bir durum yok ama ola da bilirdi.
Oraya gittim bir arkadaşımla. Havalanından şehir merkezine gitmek ölümdü. Şehir merkezinden akşamki yemeğe gitmek daha bi ölümdü ama bunları yazmak istemiyorum. Korkunç yorucuydu ve milyon kere kaybolduk.
Sevgilimin kız arkadaşıyla facebooktan tanışıp kanka olmuştuk.Onunla sevgilimin samimi arkadaşı olarak tanışmıştık. Saatler 9 oldu. Ben ve yanımda gelen arkadaşım içeri girdik. Sevgilimin masasına doğru ilerledik. İşte oradaydı. Masaya gelmiş ayakta duruyorduk. Sevgilim, kız arkadaşı ve diğer kızlar. Gözlerinin içine baktım. Şaşırmıştı ama 2 saniye bile olmadan toparladı gülümsedi. Adımı söyledi. Ne güzel sürpriz, dedi. Elif "Bak, bir de kızların arasında sıkılmaktan korkuyordum. Sana en yakın arkadaşını getirdidm. Bu da benim sana yılbaşı hediyem!" dedi. Esprili bir şekilde "Eminim aldığı en güzel hediyedir elifciğim" dedim. Rahatsız bir gülümsemeyle karşılık verdi bana; sevgilim, aşkım. Kendisi sigara içmek için restaurantın balkon kısmına çıkacağını söyledi ve beni de çağırdı. Ben de "sigara içmiyorum" dememe kalmadan. Gözlerimin içine bakarak; bırakılacak gün mü allah aşkına gel de keyiflenelim biraz dedi. Öldüm ben, dedim içimden. Bana baktı. Masmavi gözleri gecenin karanlığında daha da muhteşem görünüyordu. Kim o yanındaki palyaço, dedi. Palyaço değil o arkadaşım, dedim. Gönder onu dedi. Onu nereye gönderebilirdim. Sırf bu şehre benim için gelmişti ve burda hiçbir tanıdığı yoktu! Gönder onu bir arkadaşımın ev partisi var orada kalsın sabah birlikte dönersiniz, dedi (ve sevgili arkadaşımı elinde bir adresle taksiye bindirdim ve kapıyı kapatırken ona son bir kez baktım. "Telafi edicem, söz veriyorum!! Sana yemek ısmarlarım hatta hatta..." derken. Kapıyı sertçe çekti. Kendimi berbat hissettim). Ben seni istesen buraya getirirdim, dedi. O yüzden mi benden habersiz geldin buraya, dedim. Beni yoruyorsun yine dedi. Boşversene dedim elifi hiçbir zaman terketmiceksin. Madem geleceğimi biliyorsun söyle seni terkedecek miyim, dedi. Bir şey söylemedim.
12'ye berbat girdim. Ayağa kalkıp herkes geri sayım yaparken kendimi iyi hissetmediğimi söyleyip masadan kaldım.
Restaurantdan çıktık, dans etmek için bir yerlere gitme planı vardı. Gidecek başka yerim olmadığı için gitmeyi kabul ettim. Berbattı. Zorla mutluymuş gibi dans etmek berbat. Dans etmekten de nefret ederim. Ne biçim bi gayim ben? Şarkı söylemekten ve dans etmekten ediyorum :)
Sabah 9da arkadaşımı gittiği ev partisinden aldım. Sevgilim bizi havaalanına bıraktı. Bu süreçte arkadaşım hiç ama hiç konuşmadı benimle. Uçakta ona baktım. Yapma lütfen şimdi yapma, dedim. Sarıldık ve ağladım. Hem de hüngür hüngür. Millet iyisin değil mi diye soru sordu.
Evet aşk delilik, ben de deliyim ama bu sefer değil. Onun beni aldatıp hatta aldattığı kızla Mersin'de habersiz yeni yıl kutlama konusunda bana yalan söylemesi konusunda yaptığı ne kadar doğruysa, benim davranışım da o kadar yanlış.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
5 comments:
Çılgınsın ne diyim:(
Buradan sonrasını okumayabilirsin tamamen kişisel ve sıkıcı tavsiyeler)Bazen birilerinin sana yalan söylemesine izin vermelisin. Buna hayat diyoruz. Bilmek, yüzüne vurmaktan çok daha güzel bir intikam. Yüzüne vurmanın da bir vakti var. Biraz zaman sadece... Ben de ne delilikler yaptım ama dil yaralıyor işte...
Yonca Lodi doğru söylemiş "Yüreğim en fazla dil yarası acıtır..."
tabii ki dvd değilsin senin ne kadar ince ruhlu bir insan olduğunu anlamayanlar ırak ne derlerse desinler,hiç önemi yok. onlardan kat kat üstünsün:)))
yaptığın şey bence oldukça gerekli bir hamleydi. eminim ki bize yazamadığın,yazsa içini acıtacak bir sürü an olmuştur.her an seni yaralasa da bence bu yaralar eninde sonunda sevgilinle kapanacak...
sevgili gayvixen biliyorsun hep arkandayım:)))
"bazen birilerinin sana yalan söylemesine izin vermelisin" Karamel döktürmüş yine. Bu kadar olur. Ve eklemiş; Bilmek yüzüne vurmaktan daha güzel bir intikam!
Genç dostum; bilmek ve doğru zamanı beklemek en iyi intikamdır bence de. Ha gönül ferman dinler mi? Dinlemez. O da ayrı mesele tabii.
şekerim keşke iletişim içinde olsaydık, gidecek yerin yok olur mu? bende mersindeyim. gelebilirdiniz bana :(
Post a Comment